ABD'de, 40 yaş altı kadınların ten kanserine yakalanma oranında ağırbaşlı bir artış tespit edildi. Yapılan araştırmaya göre, bronzlaşmak için sıklıkla solaryuma başvuranlarda ten kanseri gelişme riski yüzde 74 daha yüksek çıktı.

Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) 40 yaş altı kadınlarda ten kanseri görülme oranında ağırbaşlı bir artış var. Ayrıca Avustralya kaynaklı yayınlarda da 14-44 yaş arası insanların kanserleri arasında ilk sırayı ve en büyük yüzdeyi ten kanserinin belirtiliyor. Mayo Clinic'ten dermatolog Dr. Jerry Brewer ve ekibi, Minnesota'dan gelen bir öbek insan üzerinde yaptığı araştırmada 40 yaş altında ten kanseri (melanom) riskinde ağırbaşlı bir artış olduğunu tespit etti. Araştırmacılar 18 ila 39 yıl arası ilk kere 1970 ve 2009 yılları arasında bir melanom tanısı almış hastaların istatistikleri analiz etti. Bu kanserin görülme sıklığının 40 yaş altındaki kadınlarda 8 kat artmış olduğu sonucuna vardı. Uzmanlar, bu kanser patlamasını ise özellikle kadınlar arasında solaryumun artan kullanımı ile açıklıyorlar. Araştırmaya göre, bronzlaşmak için sıklıkla solaryuma başvuranlarda ten kanseri gelişme riskinin yüzde 74 daha yüksek. Dr. Brewer; "İnsanlar ciltlerinde herhangi bir değişiklik görünce bir dermatologa başvurması gerektiği konusunda artık daha bilinçli. Tedaviden zor olanı ise ten kanserini yayılmadan önce tespit edebilmek" diyor. Konuyla ilgili Türk uzmanların görüşleri ise şöyle:

'YILDA 12 SEANS'

Dr. Banu Öztürk Başsoy (Medicana Ankara Hastanesi Dermatoloji Uzmanı):
DSÖ'nün belirlemiş olduğu kriterlere göre solaryum ayda bir, yılda 12 seans ve seans süresi 8 dakikayı geçmeyecek şekilde olmalı. Ülkemizde solaryum yanlış şekilde haftada bir, her seans 15-20 dakika olacak şekilde uygulanıyor. Uygulayıcılar solaryumun cilde faydalı olduğunu, cildi gençleştirdiğini, güneş yanıklarını önlediğinden bahsederek yanlış bilgi veriyor. Ten kanserlerinin gelişiminde ten hücrelerinin aldığı kumulatif UV miktarı etkilidir. Bu UV ışınları ister doğal (güneş) ister sentetik (solaryum) kaynaklı olsun fazlası ten için zararlıdır.

Dr. Tuğba Türe (Memorial Hastanesi Dermatoloji Uzmanı): Özellikle hızlı ilerleme gösteren melanom tipi ten kanserlerinin en önemli faktörü (ultraviyole ) UV ışınlarıdır. Solaryum da bir UV ışık kaynağıdır; ancak Uluslararası Kanser Derneği tarafından yüksek dereceden riskli kanserojen olarak kabul edilmiştir. Hücre çekirdeğinde değişikliğe neden olabilen UV miktarı yaygınlaşan solaryum kullanımları nedeni ile erken yaşlarda olabilmekte ve sıklığını artırmaktadır.

'ÖZELLİKLE BEYAZ TEN'
Op. Dr. Cem Yılmaz (İtalyan Hastanesi Genel Cerrahı):
Özellikle ak tenli insanların güneş ışığına ve kontrolsüz dozda suni ultraviyole cihazlarına maruziyeti sonrası melanom adı verilen ten kanserlerinin görülme sıklığında artış olduğu bilinmekte. Melanom adı verilen hastalığın risk faktörleri arasında, kontrolsüz olarak güneş ışınlarına ve solaryum salonlardaki ultraviyole cihazlarına maruziyet ilk sıralarda yer alıyor.

Bronzlaştırıcı diyabet yapıyor

İsveç'teki bir araştırma, bronzlaştırıcı krem ve parfüm gibi kozmetik ürünlerde bulunan kimyasalların ten tarafından emilim veya solunum yoluyla vücuda alınarak diyabet olma riskini yüksek düzeyde artırdığını ortaya çıkardı. Diabetes Care dergisindeki araştırma, plastik, bronzlaştırıcı ürünler ve parfüm gibi kozmetik ürünlerde kullanılan "phthalates" adındaki kimyasal oranı kanında yüksek olan kişilerde Tip 2 diyabet hastalığının gelişmesinin daha çok olduğunu gösterdi. Ortalama 70 yaşında olan bin kişinin incelendiği araştırmada, 114 kişinin diyabet olduğu belirtilirken, Uppsala Üniversitesi'nden Prof. Monica Lind, "Çalışmamız daha çok araştırmayla desteklenmesi gerektiğine rağmen, çevresel kimyasalların diyabetin gelişmesine katkı sağlayabileceği hipotezini destekliyor" dedi.