[Linkleri Görebilmek için ÜYE Olmalısınız!Hemen ÜYE OL!]
Aşk, ilim adamlarına göre bir beyin aktivitesidir. Beyinde artan hormonlarla his değişimleri; dopamin, norepinefrin, feniletilamin gibi çeşitli beyin içindeki hormonların aktivasyonları söz konusudur.
Uz. Dr. İsmail Yağız “Aşık bireylerin beyin MR görüntüleri incelendiğinde özellikle dopamin içeren bölgelerin, yani beyin sağ bölgesinin yoğun bir biçimde aktivitesinin arttığı gözleniyor” diyor. Dopamin vücuda enerji veriyor, iştahı azaltıyor, ilgiyi artırıyor, uykusuzluk, sürekli karşı tarafa odaklanma, onu düşünmeyi sağlıyor. Aşkın 3 fazının ilk dönemi bu şekilde gösteriliyor. Aşkın 2. ve 3. döneminde ise biraz daha sakinlik, sevgi, iletişim, ıtır duyguları, alışkanlık ve güven hissi ön planda. Bu dönemlerde ise serotonin ve diğer sevinç sağlayan endorfinler etkili.
Peki ya aşk olmazsa?
Yapılan bilimsel çalışmalarda intihar girişiminde bulunan gençlerde yürek kırıklığı, terk edilme, aşkın kabul görmemesi gibi nedenler var. Aşk problemleri özellikle genç bireylerde cemiyet dışına itilme, yalnızlık ve depresyonu tetikleyerek yaşam isteğini azaltıyor. Kırık kalpli gençlerin hayatları incelendiğinde aile ilişkilerinde problemler, şefkat ve alaka eksiklikleri gözleniyor. Hükümetler gençlerin üzerine daha çok durulması, sosyal ilişkilerin güçlendirilmesi, gençlik cesaretinin menfi bir sonuca yol açmaması için önlemler alınması üzerinde duruyorlar.
Aşkın fiziksel faydaları
1.Kan akımının düzenlenmesi Dopamin ve norepinefrin kan akımını artırır.
2.İştah azalması Tokluk merkezinin uyarılmasıyla açlık hissi kaybolur