PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Bana Can Borcun Var!


Maltus
17.Haziran.2019, 20:22
<div id="post_message_6468"><blockquote class="postcontent restore ">Adam genç kadına seslendi: <br />- Bana gözyaşı borcun var! <br />Genç kadın sordu: <br />- Nasıl öderim? <br /><br />Adam gözlerini kırptı; <br />- Haydi gülümse! <br /><br />Gülümsedi genç kadın. Adam, cebinden mendilini çıkarıp, borcunu sildi. <br />Ve mendilini özenle katlayıp, tekrar kalbinin üzerindeki iç cebine koydu. <br /><br />Bir demet mor sümbül vardı kadının elinde. <br />İkisi de bahar kokuyordu... <br />Biri ilkbahar, diğeri güz. <br /><br />Adam, seslendi yine; <br />- Bana sevinç borcun var! <br /><br />Genç kadın, biraz mahcup, biraz şaşkın sordu: <br />-Nasıl ödeyebilirim? <br />Heyecanlandı adam <br />- Haydi yat dizlerime! <br />Genç kadın bir kedi uysallığında, yattı dizlerine usulca. <br />Adam, şefkatle saçlarını taramaya başladı kadının. <br />Saçları, güneşe ve yağmurlara özlem hiç yaşanmamış baharlara benziyordu. <br />Çaresizliğini ördü sırasıra. <br />Sonra saçının her teline, mutluluğun çığlıklarını bağladı adam. <br />Yetmedi, saklı düğüm attı... Ağladı. <br />Hava kararmak üzereydi. Dışarıda yağmur yağıyordu delice. <br />Adam, sürekli borç defterlerini kurcalıyordu.<br />Genç kadının gözlerinin içine baktı; <br />- Bana yürek borcun var! <br /><br />Borcunun farkındaydı sanki genç kadın, şaşırmadı. <br />- Bu borcumu nasıl ödeyebilirim? <br /><br />Adam kollarını uzattı <br />- Haydi tut ellerimi! <br /><br />Sümbül kokusu sinmiş ellerini uzattı genç kadın. <br />Elleri öyle sıcaktı ki, eriyiverdi bütün borcu avuçlarının içinde. <br />Genç kadın gitmek üzereydi. <br />Adam son kez seslendi; <br />- Bana can borcun var! <br /><br />Kadın irkildi; <br />- Can mı? <br /><br />Sigarasından derin bir soluk çekti adam; <br />- Evet... Can borcun var. Sensizlik öldürüyor beni! <br /><br />Hoşuna gitti sözler kadının <br />- Peki bu borcumu nasıl öğrenim etmeyi düşünüyorsun? <br /><br />Adam, biraz daha yaklaştı; <br />- Yum gözlerini! <br /><br />Hiç tereddüt etmeden yumdu gözlerini. <br />Adam da yumdu gözlerini, masumca bir öpücük kondurdu <br />kadının titreyen dudaklarına. <br />- Bu ne şimdi yaptığın? diyerek çattı kaslarını kadın... <br /><br />Adam, pişmanlıkla, memnunluk arasında gidip geldi. Kekeledi; <br />- Hayat öpücüğüydü! <br /><br />Kısa bir sessizliğin ardından bu kez kadın öptü adamı şehvetle... <br /><br />Adam, şaşırdı; <br />- Ya senin bu yaptığın neydi? <br /><br />Genç kadın kapıya yöneldi; <br />- Veda öpücüğü! <br /><br />Kalan borçlarına karşılık, yürek dolusu çaresizlik <br />ve bir de mor sümbüllerini masanın üzerine rehin bırakıp gitti genç kadın. <br /><br /><br />Adam koştu peşinden sümbülleri art verdi kadına. <br />- Ne olur iyi bak ümit çiçeklerime, solmasınlar... <br /><br />Genç kadın sümbülleri aldı: <br />- Merak etme, gün aşırı sularım çiçeklerini! <br /><br />Adam sevindi: <br />- Güneşe, suya gerek yok. Gülümse yeter! <br /><br />Kadın gözden kaybolurken haykırdı adam, <br />- Umutlarımı kefil yaptım. Unutma, bana aşk borçlusun! <br /><br />Haykırışı yağmura karıştı. <br />Kadın, yağmuru hissetmeyen kalabalığa...