PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Yeme bozukluğu herkesin sorunu


Katerina
09.Haziran.2019, 00:44
<div id="post_message_4089749"><blockquote class="postcontent restore "><div style="text-align: center;"><i>Yeme bozukluğu kelimesini çokça kullanır olduk.<br /><br />Daha çok tıbbi bir çağrışımla anoreksiya ve bulumia nevrozla karakterizeyken şimdi sokaktaki pek çok insan bunlara aşina. Üstelik sadece gençler değil ileri yaşlarda da bu mesele görülebiliyor<br /> <br />Yeme bozukluğu, aslında çok daha çok içimizde ve farkında olmadığımız kadar da etrafımızda. Üstelik bir bireyde yeme bozukluğu olduğunu söylemek için aş yememe veya yediğini kusmayla bilinen ve yukarıda bahsettiğimiz iki vaziyet da olması gerekmiyor. Olay, çok daha sıkça ve basitçe hem de her yaşta karşımıza çıkıyor<br /> <br /><font color="Red">Zihinle vücut arasındaki kopukluk</font> <br />Zihinle vücut arasındaki bağ ve bütünlük sağlıklı değilse, yeme bozukluğu başlıyor. Vücudundan memnuniyetsizlik ve kişinin fiziksel görünümüne, özellikle vücut ağırlığına ve şekline aşırı psikolojik yatırımda bulunması yeme bozukluğunun önemli habercisi sayılıyor. Yeme bozukluklarının tedavisindeki en önemli öğe zihinle vücut arasındaki kopukluğun onarım edilmesi diyebiliriz.<br /> <br />Sorunun umumi olarak ergenlik döneminde daha sık görüldüğünü biliyoruz ancak araştırmalar ileri yaştaki kadınlarda da görüldüğünü ortaya koyuyor. Yapılan bir çalışmaya göre, yeme bozuklukları 50 yaş üzerindeki kadınların yaklaşık yüzde 13’ünde de görülüyor. En yaygın bozukluk, yüzde 7,8’le tıkınırcasına yeme sendromu. Bu bireylerde kilo alma veya vücut görünüşünde bozulmayla ilgili yoğun korkular mevcut. Tıkınırcasına yeme sendromu, haftada en az iki kez meydana gelir ve bu bireylerin çoğunda kilo fazlalığı olduğu görülmüştür. Ayrıca bu bireyler diyabet, hipertansiyon, yürek hastalığı ve bazı kanser türleri için risk altındadır.<br /> <br /><font color="red">Kendinizi test edin: Tıkınırcasına yeme sendromu</font><br /> <br /><font color="Purple">Davranışsal belirtileri:</font><br /> <br />* Bireyler vücut ağırlığından duyduğu utanç yüzünden aktivitelerini kısıtlar,<br />* İstediği kiloya hızlı ulaşabilmek için bir diyetten öbürüne geçer, sürekli diyet halindedir,<br />* Toplum içinde az yer gibi görünse de, yalnız kaldığında yeme atağı gelişir.<br /> <br /><font color="purple">Fizyolojik belirtileri:</font><br /><br />* Kiloda dengesizlik,<br />* Vücut ağırlığına bağlı hipertansiyon, yürek damar hastalığı, diyabet veya halsizlik.<br /> <br /><font color="purple">Tutum değişiklikleri:</font><br /><br />* Bireyin kendisiyle ilgili duygularının kilosuna bağlı olması (daha güzel veya çirkin gibi),<br />* Zayıf olunca daha iyi, sevilen bir insan olacağını düşünmesi,<br />* Sosyal ve profesyonel başarısızlıkların vücut ağırlığına bağlı olduğunu düşünmesi,<br />* Vücut ağırlığının hayatının odak noktası olması.<br /> <br /><font color="Red">Örnek bir araştırma</font> <br />Online bir araştırmaya göre, çalışmaya katılanların yaklaşık dörtte üçü (yüzde 71,2), daha önce diyet yaptıklarını ve yaklaşık yüzde 13’ü en az bir kez yeme bozukluğu yaşadığını belirtmiş. Araştırmacılar, yaşları 50 ve üzeri olan 1849 kadında vücut imajı, yaşlanma, yeme ve kilo kaybı alışkanlıkları ve davranışları üzerine online çalışma yapmışlar. Çalışmadaki sorular bireylerin yeme bozukluğu semptomları, vücut imajları/şekli hakkındaki görüşleri ve var kiloları hakkındaki düşünceleri ve davranışları üzerine düzenlenmiş.<br /> <br />Katılımcıların yüzde 62’sinin aş yeme, kilo durumu veya vücut şekli menfi duygularda olduğu ve yüzde 79’ununsa kilo ve vücut şekilleri hakkında endişeli olduğu ortaya çıkmış. Bu durum, kadınların kendilerini güvensiz hissetmelerine neden olmakta ve yeme bozukluğunun ortaya çıkmasını tetikliyor.<br /> <br />Kilo durumu üzerine sorularda; katılımcıların yüzde 41,2’sinin her gün tartıya çıktığı, yüzde 40’ının haftada 1-2 kez tartıldığı ve yüzde 35,6’sının hayatının yaklaşık beş yılını diyet yaparak geçirdiği belirlenmiş. Kilo vermek adına kullanılan diğer yöntemler arasında yüzde 7,7’iyle laksatif veya diüretik ilaçlar, yüzde 7,5’le diyet hapları, yüzde 6,8’le aşırı egzersiz ve yüzde 1,2’yle kusma gelmekte.<br /> <br /><font color="red"><u>Tedavi</u></font> <br />Yeme bozukluğu olan kişilerde en başarılı tedavi yöntemi sağlık profesyonelleri ortak çalışmayla olur. Bireylerin farkındalığının artması, aş yeme psikolojisinin temeline inilmesi, kendine güven, beğenilme arzusu ve tüm yaşam alanlarındaki uyumla denge, bu tedavilerde çok önemlidir. Tedaviyi terapist yönetmeli ve yemeğe ait etiketler bir beslenme uzmanıyla koordineli olarak çözülmeye çalışılmalıdır.</i></div>